JavaScript is required
/
Aidiyet Duygusu Nedir, Neden Önemlidir?

Size uygun bir uzmanla eşleşin.

1 Mart 2023

- Duygular

Aidiyet Duygusu Nedir, Neden Önemlidir?

Paylaş:
Salus Mental mobil uygulama görseli

Salus

Klinik Psikolog Feyza Nur Yılmaz onaylı içerik

İnsanın başkalarıyla bağlantı kurma arzusunun derinliği onu sosyal kılar. Başkaları tarafından desteklenmek, değer görmek ve ihtiyaç duyulduğunu hissetmek; insanın en temel ihtiyaçlarından birini yansıtır. "Aidiyet duygusu" olarak tanımlanan bu duygusal ihtiyaç, bireyin en temel gereksinimleri arasında yer alır. Diğer insanlarla tanışarak sosyalleşmeden farklı olarak aidiyet duygusu hem kabul görmeyi hem ait olmayı içerir. Bireysel refahın temelini oluşturan bu duygu, bireyin tüm ilişkilerinin işleyişini şekillendirir.

Bu yazıda aidiyet nedir, ait olma duygusu neden önemlidir ve nasıl hissedilir gibi soruları ele alacağız.

Aidiyet Duygusu Nedir?

"Aidiyet duygusu ne demek?" sorusu, sözlük anlamıyla "ilişkinlik, ilgi, yakın veya samimi ilişki" olarak cevaplanabilir. Aidiyet, aynı zamanda "doğal bir parça olarak kabul edilmek, sahip olmak" anlamını da taşır.

Aidiyet duygusu psikoloji terminolojisinde ait olma ihtiyacını betimler. Buna göre "bir gruba veya grubun üyelerine bağlı olma ve onlar tarafından kabul görmeye duyulan ihtiyaç" olarak tanımlanabilir. Bu duygu; bir akran grubuna ait olma, iş arkadaşları tarafından kabul görme, bir takımın veya inanış grubunun parçası olma gibi ihtiyaçların tamamını içerebilir.

Sosyal psikolojide ait olma ihtiyacı, başkalarıyla bağlantı kurma ve sosyal olarak kabulün içsel motivasyonu olarak kabul edilir. Bu ihtiyaç, bireyin kendini göstermesi başta olmak üzere bir dizi sosyal gereksinimde önemli rol oynar.

Aidiyet Duygusu Neden Önemli?

Abraham Maslow’un ihtiyaçlar piramidi, bireyin gereksinimlerini hiyerarşik biçimde tasvir eder:

  • İhtiyaçlar hiyerarşisi, tabanda temel ihtiyaçlardan başlayacak şekilde piramidin tepesine doğru giderek karmaşıklaşır. En üstte kendini gerçekleştirme vardır. Bireyin aidiyet ihtiyacı ise sosyal ihtiyaçların bir parçası olarak piramidin merkezinde yer alır.
  • Maslow aidiyet duygusunu bireyin davranışlarını motive eden en büyük ihtiyaçlardan biri olarak resmeder. Zira ait olma ihtiyacı bireyleri diğer insanlarla istikrarlı ve daha uzun süreli ilişkiler aramaya iter. Bu arayış; neredeyse varoluştan bu yana ailelerin, toplulukların ve toplumların var olmasını sağladı.

Evrimsel bakış açısıyla irdelendiğinde aidiyet duygusu güvenliğin gücünü vurgular:

  • Tarih öncesi çağlarda aidiyet, hayatta kalmayı sağlayan bir unsur olarak kendini gösterirdi. Vahşi yaşamda tek başına mücadele etmeye kıyasla bir kabileye dahil olmak; yiyecek bulma, yırtıcılardan korunma ve hatta üreme olasılıklarını arttırırdı.
  • Bu açıdan bakıldığında eski çağlarda bir gruptan dışlanmanın neden trajik olduğu çok daha kolay anlaşılabilir. Doğal seleksiyon sayesinde bu temel ve ilkel ihtiyaç nesiller boyunca aktarıldı. Sonuçta insan hayatta kalmak için savaşır ve hayatta kalmak için aidiyet gerekir.

Aidiyet Duygusunun Eksikliği Bireyi Nasıl Etkiler?

Bireyin başkalarıyla bağlantı kurma becerisi azaldıkça endişe, mutsuzluk, umutsuzluk ve yalnızlık hisleri artar. Hatta aidiyet duygusunu kaybetmek, aidiyet duygusu hissedememek, sosyal kaygının yanı sıra uyumsuzluğu arttırarak bireyin genel refahını da tehdit eder. Bu durum sonucunda birey, davranışsal sorunlara yatkınlık göstererek intihar düşüncelerine yakınlaşabilir. Dolayısıyla aidiyet duygusu olmayan insanın hem zihinsel hem fiziksel sağlığı olumsuz yönde etkilenebilir.

Bağlantı kurabilme gücünün azalması, içe dönük kişilik (introvert) ile karıştırılmamalıdır. Bu kişilik özelliğinde birey tercihen kendi içinde daha memnun olup yine de diğerleriyle isteği doğrultusunda ilişkilenebilir. Bahsedilen durum bireyin isteği dışında gelişen olayları kapsar.

  • Aitlik duygusu ilkel, evrimsel kökenlerinin yanı sıra biyolojik bir ihtiyaç olarak doğumla başlar. Anne karnında başlayan psikofizyolojik bağlantı yenidoğanı birincil bakım verenleriyle bağlantı kurmaya iter. Bebeklerin erken sosyal işaretleri de insanın başkalarıyla bağlantı kurma arzusunu gösterir. Bu yüzden bebeklik ve erken çocukluk döneminde karşılanamayan bu ihtiyaç uzun vadede olumsuz sonuçlar doğurabilir.
  • Ergenlikle beraber akran grupları ve aidiyet, yaşamın baskın bir parçası haline gelir. Akran grupları ergenlere psikososyal uyum ve başa çıkma becerilerinin yanı sıra duygusal esneklik kazandırabilir. Bununla beraber sosyal kimlik fırsatı sunan akran grupları, dışlanma ve reddedilmeyle aidiyet duygusu yoksunluğu yaratabilir. Eksik aidiyet duygusu, sosyal izolasyona dönüştüğünde derin ve olumsuz etkiler doğurabilir.
  • Yetişkinliğe geçişle beraber toplumsal değişimler, farklılaşan sosyal roller, beklentiler ve artan sorumluluklar bağ kurma şekillerini etkilemeye başlar. Artan samimiyet duygusuyla ikili ilişkilerde aidiyet arayışı yoğunlaşır. Bu arayış, bireyin varsa çocukluk ve ergenlik dönemine ait sosyal kalıp bozukluklarını ortaya çıkarabilir ve romantik ilişkilerini zorlayabilir.

Aidiyet Duygusu ve Motivasyon Arasındaki İlişkiye de Değinelim

Temel bir insani ihtiyaç olarak geniş bir yelpazede kavramsallaştırılan aidiyet içsel bir motivasyon yaratır. Öğrenme üzerine yapılan araştırmalara göre öğrenme motivasyonu, öğrencinin aidiyet hissiyle doğru orantılı olarak artar. Aidiyet duygusu, öğrencilerin okulda motivasyon kaybına yol açan ön yargı ve ayrımcılık gibi etmenlerle başa çıkmalarını da kolaylaştırır. Ayrıca bu duyguyu okulda tatmin edebilen öğrencilerin uzun vadede öznel refahları artabilir.

Aidiyet duygusu, psikolojik ve sosyal refahın yanı sıra bireyin iş hayatında kendisini gerçekleştirmesini sağlayan bir araca da dönüşebilir. İş hayatında aidiyet, çalışan bağlılığını sağlayarak ortak hedeflere yönelmeyi kolaylaştırırken bireyin motivasyonunu ve performansını önemli ölçüde arttırabilir.

Tüm bu faydaları yaşama dahil etmek için bu duygunun güçlendirilmesi gerekir. Bu aşamada neler yapabileceğinizi görmek için “Aidiyet Duygusu Nasıl Kazanılır?” yazımızı inceleyebilirsiniz.

Bu makaledeki bilgileri faydalı bulduysanız “Duygusal Çeviklik Nedir? 4 Adımda Nasıl Geliştirilir?” ve "Göç ve Sonrası: Hayat Göç Edene mi Güzel?" yazılarımız da ilginizi çekebilir. Daha fazla içerik keşfetmek ve uzman desteği almak için Salus uygulamasını indirebilirsiniz.

Sayfa içeriği yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmana başvurunuz.

Size uygun bir uzmanla eşleşin.