JavaScript is required
/
Ölüm Korkusu Hakkında Merak Edilenler

İhtiyaçlarınıza uygun uzmanla eşleşin, hemen randevu ayarlayın.

15 Eylül 2023

- Korkular-Fobiler

Ölüm Korkusu Hakkında Merak Edilenler

Paylaş:
undefined mobil uygulama görseli

Heltia

Klinik Psikolog Merve Özmeral onaylı içerik

Neredeyse herkes yaşamının bir döneminde ölüm üzerine düşümek, yaşamı ve doğanın döngüsünü sorgulama ihtiyacı duyabilir. Bu, insan olmanın ve varoluşsal keşifler yapmak istemenin bir parçası. Fakat her şey gibi ölüme dair düşüncelerinin de bir dozu olabilmeli. Aksi halde bu sorgulamalar ölüme dair birtakım korkuların ortaya çıkmasına yol açabilir.

Ancak "İçimde hep ölüm korkusu var." diye düşünüyorsanız bu durumun altında yatan sebepleri araştırabilirsiniz. Son derece doğal bir duygu olan ölüm korkusu hangi durumda ciddi sorun oluşturabilir ve neyin belirtisi olabilir, daha detaylı inceleyelim.

Ölüm Korkusu Nedir ve Neden Kaynaklanır?

Ölüm korkusu ya da halk dilinde ölüm korkusu hastalığının adı olan tanatofobi, yoğun şekilde ölüm kaygısı içeren bir fobi olarak tanımlanabilir. Kişi, kendi ölümü veya ölüm süreci hakkında çok kuvvetli endişe duygusu yaşıyor olabilir. Üstelik bu durum her zaman bireyin kendi ölümüyle ilgili olmayabilir.

Bireyler, değer verdiği başka insanlar için de ölüm kaygısı yaşayabilir. Bir anne veya babanın yeni doğmuş bebeği için ölüm korkusu yaşaması normal olabilir. Bireyler, yaşları büyük olan ebeveynleri için de bu duyguyu yaşayabilirler ve tüm bunlar doğaldır. Ancak bu korku kişinin günlük yaşamını etkileyecek boyuta ulaştıysa o zaman ölüm korkusu hastalığından söz edilebilir. Ölüm korkusunu ortaya çıkaran farklı sebepler olabilir.

Ölüm Korkusunu Açığa Çıkaran Sebepler Nelerdir?

"Ölüm korkusu neden olur?" sorusu pek çok kişi tarafından sorulur. Çocukluktaki bir travma, cinsel istismar kalma, hayatın akışındaki birtakım aksiliklerin ruhsal birikimleri gibi durumlar ileride oluşabilecek tanatofobi için kaynak oluşturabilir.

Ölüm korkusuna sebep olabilen bazı durumları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Bedenini kaybetme ve yok olma korkusu,
  • Ölümden sonraki belirsizliğe yönelik endişe ve kaygı,
  • Yakınlarını kaybetme endişesi,
  • Ölüm sonrası cezalandırılma endişesi,
  • Gerçekleşen bir ölümün travmatik sonuçlarına şahit olmak,
  • Değer verilen bir kişiyi ölüm nedeniyle kaybetmiş olmak,
  • İlerlemiş yaş ve riskli kronik rahatsızlıklar,
  • Dini inançlara uygun yaşayamama korkusu ve başarısızlık duygusu,
  • Yalnızlık hissi.

Özellikle çocukluk dönemlerinde ölümle karşılaşan bireyler bu konuda daha kırılgan olabilir. Ölümle yüzleşmek zorunda kalan çocuklara durumu nasıl aktarabileceğinizi görmek için "Çocuklara Ölüm Haberi Nasıl Verilir?" isimli içeriğimizi de inceleyebilirsiniz.

Ölüm Korkusu Belirtileri Nelerdir?

Ölüm korkusu yaşayanlarda gözlenebilen fizyolojik ve psikolojik belirtiler vardır.

Normalde belirgin bir sağlık sorunu olmasa bile bireyin aklına ölüm düşüncesi geldiği anda fiziksel tanatofobi belirtileri şu şekilde ortaya çıkabilir:

  • Aşırı terleme,
  • Baş ağrısı,
  • Titreme,
  • Mide bulantısı veya ağrı,
  • Kalp çarpıntısı,
  • Nefes darlığı,
  • Yorgunluk veya uykusuzluk,
  • Artan panik atak krizleri.

Duygusal semptomlar da şu şekilde gözlenebilir:

  • Sosyal yönden kendini soyutlama,
  • Kızgınlık,
  • Üzüntü,
  • Suç eğilimi,
  • Sürekli olarak endişeli hissetme hâli,
  • Ölümü hatırlatan durumlardan kaçınma,
  • Gündelik yaşamı ölüm üzerine planlama,
  • Hayatı dolu yaşama isteğiyle aceleci davranma.

Ölüm Korkusu Teşhisi Nasıl Konulur?

Ölüm korkusu klinik olarak tanınan bir durum değildir. Bu yüzden teşhis için yararlanılan bir test yoktur. Ölüm korkusunun alanında uzman bir akıl ve ruh sağlığı çalışanı tarafından saptanması gerekir. DSM-5'te ayrı bir bozukluk olarak değerlendirilmeyen ölüm korkusu, fobiler çatısı altında ele alınır.

Uzman, bireyde kaygı sorunu olduğunu anlasa bile sebebinin ölüm korkusu olup olmadığından emin olmak için bir dizi soru sorarak değerlendirme yapar. "Sürekli ölüm korkusu yaşıyorum." şikayetinde bulunan bireyin durumunu teşhis etmek için genel olarak şu sorulara yanıt aranır:

  • Belirtiler nelerdir ve ne kadar süredir devam ediyor?
  • Bu belirtiler ne kadar şiddetli ve kısıtlayıcı olabiliyor?
  • Ailenizde ölümle ilgili yaşanmış olaylar ve travmalar var mı?
  • Uyku düzeniniz, sağlık durumunuz ve yaşam tarzınız nasıl?
  • Ölümle ilgili duygu ve düşünceleriniz neler?

Değerlendirme sonrası tanatofobi teşhisi konulmasına yardımcı olabilecek önemli bilgileri şöyle sıralayabiliriz:

  • Belirtiler 6 ay veya daha fazla süreden beri devam eder.
  • Belirtiler ölümle ilgili bir durum oluştuğunda ortaya çıkar.
  • Bireyin korkusu, günlük yaşantısını etkiler ve kontrolden çıkar.

Bu durumlar oluştuğunda uzman hekim tarafından ölüm korkusu olduğu teşhis edilebilir. Bununla birlikte var olan ölüm korkusunun ne kadar yoğun hissedildiğini anlamaya çalışarak duruma uygun olan tedavi yöntemini belirlenir.

Ölüm Korkusu Nasıl Yenilir?

"Ölüm korkusunu yenmek mümkün mü?" sorusunun cevabı pek çok kişi tarafından merak edilir. Ölüm korkusunu tamamen ortadan kaldıracak kesin bir çözümden bahsetmek mümkün değildir. Ancak hayatı sekteye uğratan düzeydeki ölüm korkusunu yenmenin çeşitli yolları bulunur.

Sürecin en temel noktası bireyin ölüm gerçeğini kabullenmesi olacaktır. Bu kabulden sonra yapılabilecek şeyler daha kolay uygulanabilir.

  • Pozitif ortamlarda bulunmak,
  • Ölümle alakalı konularda başkalarına aktarılamayan duygu ve düşünceleri yazmak,
  • Hayata anlam katacak eylemlerde bulunmak,
  • Hobi edinmek,
  • Bir uzmandan yardım almak.

Ölüm Korkusu Tedavisi Nasıldır?

Ölüm korkusunun yoğun bir şekilde yaşandığı durumda bireyin kontrol edemeyeceği bir boyuta ulaşabilir. Böyle durumlarda bir uzmandan yardım almak gerekir. Ölüm korkusunun tedavisinde kullanılan belirli bir ilaç yoktur. Ancak bireyin korku nedeniyle yaşadığı birtakım nöbetler varsa bunları azaltmak adına sakinleştirici ilaçlar kullanılabilir.

Uzman hekimler tedavi olarak psikoterapiden faydalanabilirler. En sık kullanılan yöntemler şunlardır:

  • Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Kişinin daha çok ölüm hakkındaki fikirlerini değiştirmeye yoğunlaşır. Olumsuz düşünce kalıplarının giderilmesi üzerinde yoğunlaşılır.
  • Maruz Bırakma Terapisi: Bir BDT türüdür. Burada bireyin korku nesnesine kademeli olarak maruz bırakılması söz konusudur. Örneğin birey kendi ölümü ya da sevdiği bir kişinin ölümüyle ilgili düşüncelerini yazabilir.

Ölüm korkusunu doğru anlayıp yorumlamak önemli bir konudur. Ölüm korkusu günlük yaşamınızı etkileyecek düzeye ulaşmışsa mutlaka konunun uzmanlarından profesyonel yardım almalısınız. Konuyla ilgili detaylı bilgi edinmek istiyorsanız Heltia uygulamasından ulaşabileceğiniz kişisel sağlık danışmanlarının görüşlerinden faydalanabilirsiniz.

Bu içeriği faydalı bulduysanız, “Neofobi Nedir, Neden Olur?” ve “Sosyal Dışlanma Bireyi Nasıl Etkiler?” başlıklı makaleleri de inceleyebilirsiniz.

Sayfa içeriği yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka bir uzmana başvurunuz.

İhtiyaçlarınıza uygun uzmanla eşleşin, hemen randevu ayarlayın.